Afyon 1 Şubesi

EĞİTİM BİR SEN AFYONKARAHİSAR 1 NOLU ŞUBE DİVAN TOPLANTISI

EĞİTİM BİR SEN AFYONKARAHİSAR 1 NO’LU ŞUBE DİVAN TOPLANTISI

                       2017-2018 Eğitim-Öğretim yılının ikinci döneminin başlaması ile birlikte Eğitim Bir Sen Afyonkarahisar 1 No’lu Şube teşkilat çalışmalarına hız verdi. Özgül Termal Otel’de yapılan Şube Divan Toplantısına İl ve ilçe yönetimleri ile Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Sayın Latif Selvi katıldı.

                       Toplantıda kısa bir açılış konuşma yapan Eğitim Bir Sen Afyonkarahisar 1’Nolu şube Başkanı Abdullah Çelik; katılımlarından dolayı Genel Başkan Vekili Sayın Latif Selvi’ye teşekkür etti. Bu tür toplantıların birlik, beraberlik ve ortak dil oluşturma noktasında çok önemli olduğunu söyledi. 

Toplantıda söz alan Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Sayın Latif Selvi; Afyon’da böylesi güzel insanlarla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ettikten sonra tarihini, örfünü, geleneklerini, inanç değerlerini unutmamak gerektiğini vurgulayarak, “Kritik süreçleri yaşadığımız bu günlerde ülke adına söz söyleyen çok sayıda kuruluş ve teşkilat var. Bunların içerisine sendikalar da dâhil. Örgütlü bir yapıysanız sizi suiistimal etmek isteyen, manipüle etmek isteyen ve gücümüzden istifade etmek isteyenler olur. Biz sağlam temeller üzerine oturttuğumuz özgürlük ve emek mücadelemizde yükseltmek, ilerlememizi ve daha güzel bir gelecek inşa etmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.

SÖYLEYEN DEĞİL SÖYLENEN BİR TOPLUM İNŞA ETMELİYİZ

Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Sayın Latif Selvi, sözlerine şöyle devam etti:Değerli kardeşlerim; örgütlü bir yapıysanız sizi suiistimal etmek isteyen, manipüle etmek isteyen ve gücümüzden istifade etmek isteyenler olur. Sendikacılık ilk doğduğunda da bu süreçleri yaşadı. Bunlar iyi analiz edildiğinde hep görülür ki hangi ülkede darbe olduysa sendikaların ve başkaca etki katkı yapabilecek örgütlü yapıların bir fonksiyonu mutlaka olmuştur.Bunun içinde Avrupa'da yoğun bir şekilde tartışılan konulardan bir tanesi de şudur; acaba anjiyolar toplumsal katılım adına toplumu manipüle etme araçları mıdır?Neden? Çünkü hepiniz bilirsiniz turuncu vesaire devrimlerden söz edilir. Arkasında bir güç odağı, onların kontrol ettiği bir takım sivil organizasyonlar ve sonucu itibariyle ülkelerine ihanet anlamına gelecek şeyler bile olsa küçük kazanırlar hesabına, onlar adına işler yapabiliyorlar. Bunların hepsini görüyoruz.

            Bakın yurt dışında Türkiye aleyhine söz söyleyen, (Ülkemizde eleştireceğiniz birçok şey olabilir.) ülke düşmanlığı niteliği arz edecek konuşmalarda İsrail'i ehven gösterecek açıklamalar yapan bir dünya sivil örgüt var. Bütün ortamlarda bütün dünya Türkiye'nin düşman olsun diye orada sivil toplum örgütleri var, sendikalar var. Yani şunu söylemek istiyorum bileşik kaplar gibi boşluğa yer yok. Eğer örgütlü olan siz değilseniz örgütlü olanların payandası olmaya mahkûm olursun. Onun için birey kalma yok. Her birey bilinçli bir şekilde katkısını örgüt üzerine taşıyacak.  Hep birlikte beraber olacağız. Milletimiz adına, çalışanlarımız adına, arkadaşlarımız adına biz irade koyacağız.  Bunun için de değerli kardeşlerim hem fikirlerin yeşerdiği kitleselleştiği, hem de ülke adına, hayat kazanma adına önemli katkılar sunduğu bir ortam oluşturmak durumundayız. Yoksa unutmayalım ki münferit olarak çok bilgili olabilirsiniz.  Her meseleye çok iyi analizler yapmak suretiyle dikkat çekebilirsiniz.  Ancak bunların hepsi Şemsettin Sami'nin söylediği gibi söyleyen değil, söylenen bir toplum üretmeye yarar. Bir yerlerde konuşursunuz dost ortamlarında izahlarda bulunursunuz ama ülkenin geleceğini şekillendirmeye katkı vermez bunlar. Onun için de değerli kardeşlerim kıymetli fikirleriniz kitleselleşip, geliş bir yekûn tarafından paylaşılırsa arzu edilen neticelerin gerçekleşmesi mümkün olabilir.

ÜLKENİN MOTORU OLAN BİR TEŞKİLATIZ

Bunun içinde yaptığımız çalışmaları çok önemsemeliyiz. Ülkenin motoru olan bir teşkilatız. Sizden daha bilgili, birikimli organize bir yapı söz konusu değil. Üniversitedeki hocadan anasınıfındaki görevli öğretmenimize kadar herkes bu ülkenin vasatını, bilgi birikimini kendi bünyesinde taşıyan ve Eğitim-Bir-Sen üzerinden örgütlenen bir organizasyonu temsil ediyoruz.Değerli kardeşlerim, yaptığımız işin ehemmiyetini bilelim. O kadar önemli bir iş yapıyoruz ki bu yapı bu ülkenin geleceğinde bugüne kadar geldiğimiz noktaları değerlendirdiğimizde, ömrü olan arkadaşlarımız şunu diyecekler daha bizim konuştuğumuz şu süreçler başlangıçmış.

EMEK VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ

            Değerli kardeşlerim sendikal mücadele özgürlük mücadelesiyle başak bir mücadeledir. Adil paylaşımın olmadığı, dünyanın bir tarafı semirirken bir tarafı sefalete bırakıldığı bir dönemde Allah'ın verdiği nimetlerin azlığından dolayı değil adil paylaşım olmadığı için binlerce insan sürekli olarak açlıktan ölüme mahkûm edilmişse, bir milyar insan bir dolabın altında gelirle yaşamaya mahkûm edilmişse bu durum ne onun geri zekalılığından ne de Allah'ın verdiği nimetlerin azlığındandır. Adil paylaşımın olmadığı, bir kitlenin her şeye imtiyazlı olarak sahip olmak arzusuyla başkalarını kendilerine mahkûm eden, köleleştiren bir anlayışı yaşamın gerçeği haline getirmesinden kaynaklanıyor. Bunu tersyüz etmeye mecburuz. Yerelinde de uluslararasında da bu böyledir. Bunun için de unutmayalım ki emek mücadelesi, herkesin insan yaşama hakkıdır diyebilmek için vereceğimiz mücadele o kadar anlamlı ki bununla insanlarda huzuru temin edebiliriz. Aksi halde ne huzur olur, ne memnuniyet olur. Yaşadığımız bütün süreçlerin arkasında birilerinin haksız hegemonyası yatmaktadır.  Unutmayalım ki yeryüzünde en değerli vereceğimiz mücadele gayretli ve özgürlük mücadelesi ile emek mücadelesidir.  Önemli olan insanca, inancımızla, değerlerimizle kültürümüzle her şeyimizle birlikte yaşayabileceğimiz bir çerçeveyi oluşturabilmek son derece önemlidir. Emeğin paylaşımında adalet tesis edilmezse huzur toplumuna asla ulaşmaz. İktidar da para da doğudan batıya,  batıdan doğuya döner. Bunların merkezi orta doğudur. Aynı zamanda kültürlerin de beşiğidir. Buranın cevherini ortaya çıkaracak, hamiyet perver inancı ve kültürü ile ilgili meseleleri kendi bakış açısından yorumlayabilecek anlayışı üretecek entelektüel, akademik, gayretli ve örgütlü çalışmaları sürdürecek insanlara ve yapılara ihtiyaç vardır. Bunun için görevimiz ve sorumluluğumuz son derece büyük. Bu anlamda yaptığınız ve yapmaya devam edeceğiniz çalışmalar için şükranlarımı sunuyorum, dedi.

                   Eğitim Bir Sen Afyonkarahisar 1’Nolu Şube Başkanı Abdullah Çelik’in günün anısına Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Sayın Latif Selvi’ye plaket vermesi ile toplantının birinci oturumu sona erdi.

TÜRKİYE’NİN, OSMANLI’DAN BU GÜNE MODERNLEŞME HİKÂYESİ

Toplantının ikinci oturumunda Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü hocalarından  Prof. Dr. Kenan ÇAĞAN, “Türkiye’nin, Osmanlı’dan Bu Güne Modernleşme Hikâyesi” konulu sunum gerçekleştirdi. İlgi ile takip edilen sunumun ardından, Eğitim Bir Sen Afyonkarahisar 1’Nolu Şube Başkanı Abdullah Çelik’in günün anısına Prof. Dr. Kenan ÇAĞAN’a plaket vermesi ile toplantı sona erdi.